Kaygılı-Kaçınan Kapanı (Anxious-Avoidant Trap) Nedir?
- musa yıldırım
- 16 Ara 2024
- 2 dakikada okunur

ilişkilerde kaygılı bağlanma ve kaçınmacı bağlanma stillerine sahip iki bireyin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan toksik ve döngüsel bir ilişki dinamiğidir. Bu dinamikte, iki tarafın bağlanma tarzları birbirini tetikler ve ilişki bir kısır döngüye dönüşür. Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, partnerlerinden yoğun bir şekilde ilgi ve onay beklerken, terk edilme korkularıyla hareket eder. Bu durum, kaçınmacı bağlanma stiline sahip partner için tehdit edici bir hale gelir, çünkü kaçınmacı bireyler yakınlık ve bağlılık konularında duygusal mesafe koymayı tercih eder. Sonuç olarak, kaygılı birey daha fazla yakınlık talep ettikçe, kaçınmacı birey ilişkiye daha fazla mesafe koyar, bu da kaygılı partnerin terk edilme korkularını derinleştirir. Bu döngü, her iki taraf için de duygusal olarak yorucu bir hal alır ve sağlıklı bir ilişki kurmayı neredeyse imkansız hale getirir.

Örneğin, kaygılı bağlanma stiline sahip bir kişi, partnerine sık sık "Beni seviyor musun?" veya "Neden benimle daha fazla zaman geçirmiyorsun?" gibi sorular yöneltebilir. Bu tür sorular, kaçınmacı bağlanma stiline sahip bir partner için boğucu gelebilir ve duygusal geri çekilme ihtiyacını artırabilir. Kaçınmacı partner, bu yoğun talepler karşısında daha soğuk veya mesafeli davranmaya başladığında, kaygılı birey bu durumu terk edilme işareti olarak algılayarak daha fazla yakınlık talep edebilir. Bu, ilişkinin bir kovalamaca oyununa dönüşmesine neden olur: Kaygılı birey sürekli yaklaşmaya çalışırken, kaçınmacı birey sürekli uzaklaşır. İki taraf da birbirini seviyor olsa da, bu karşılıklı tetikleme hali ilişkide tatmin duygusunu yok eder.

Bu kapan, genellikle çocuklukta oluşan bağlanma stillerinin yetişkinlikteki yansımasıdır. Kaygılı bireyler, çocukluklarında yeterince tutarlı bir sevgi ve ilgi görmedikleri için, sevdikleri kişilerden sürekli güvence ararlar. Kaçınmacı bireyler ise genellikle duygusal yakınlığın tehlikeli ya da kontrol kaybı anlamına geldiğini öğrenmiş, bu nedenle bağımsızlıklarını korumak için duygusal mesafe koymayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu geçmiş deneyimler, ilişki içinde sürekli olarak tetiklenir ve tarafların kendilerini güvende hissetmesini zorlaştırır.

Bu kapanın üstesinden gelmek için her iki tarafın da bağlanma stillerini anlaması ve bu davranışları nasıl dönüştürebileceği üzerine çalışması gerekir. Kaygılı partner, duygusal ihtiyaçlarını karşılamanın tek yolunun partnerine bağımlı olmak olmadığını öğrenmeli ve kendi içsel güvenlik duygusunu geliştirmelidir. Kaçınmacı partner ise, yakınlık korkularıyla yüzleşmeli ve duygusal bağlanmanın bir tehdit değil, güvenli bir ilişki inşa etmenin önemli bir parçası olduğunu fark etmelidir. Bu süreçte açık iletişim, sabır ve gerekirse terapötik destek, ilişkinin daha sağlıklı bir zemine oturmasına yardımcı olabilir.
Comments