Ergenlerde Depresyon ve Depresyonla Baş Etme Yolları

Depresyon geçici olarak üzgün hissetmekten çok daha fazlasıdır. Günlük hayatta; okulda, evde ve sosyal yaşamınızda sorunlara neden olabilecek ciddi ve zayıflatıcı bir ruh halidir. Depresyonda olduğunuzda, umutsuz ve yalnız/yalıtılmış hissedebilirsiniz. Hiç kimse anlamıyor gibi görünebilir. Sanılanın aksine depresyon ergenlerde de oldukça yaygındır. Artan akademik baskılar, sosyal zorluklar ve ergenlik çağındaki hormonal değişiklikler, her beş gençten birinin depresyon geçirmesine sebep olmaktadır (Bu oranın karantina günlerinde daha fazla olduğunu düşünüyoruz). Yalnız değilsin ve depresyon bir zayıflık işareti ya da bir karakter kusuru değildir.

Depresyon kara bulutu asla dağılıp gitmeyecek gibi görünse de, semptomlarla başa çıkmanıza, dengenizi yeniden kazanmanıza ve tekrar daha olumlu, enerjik ve umutlu hissetmenize yardımcı olmak için yapabileceğiniz birçok şey var. Bu yazıda bunları ele alacağız.

Gençlerde depresyon belirtileri ve semptomları

Depresyon yaşayan kişinin tam olarak nasıl hissettiğini kelimelere dökmek zor olabilir ve hepimiz depresyonu aynı şekilde deneyimlemeyiz. Bazı gençler için depresyon kasvetli ve umutsuzluk şeklinde ortaya çıkar. Bazıları içinse bu kalıcı bir öfke ya da alınganlık ya da sadece ezici bir “boşluk” duygusu. Ancak karşılaşabileceğiniz bazı yaygın belirtiler vardır:

• Sürekli sinirli, üzgün veya kızgın oluyorsanız,

• Artık hiçbir şey eğlenceli görünmüyor - eskiden sevdiğiniz aktiviteler bile - ve onları zorla yapıyorsan,

• Kendin hakkında kötü hissediyorsan- değersiz, suçlu veya sevilmez,..vb

• Çok uyuyorsan ya da yeterince uyusan bile uykunu alamıyorsan,

• Daha iyi hissetmek için alkol veya uyuşturucu kullanman gerekiyorsa,

• Sıklıkla açıklanamayan baş ağrıların veya diğer fiziksel ağrıların varsa,

• Sık sık ağlıyorsan/ ağlamak istiyorsan,

• Eleştiriye son derece duyarlıysan,

• Özel çaba göstermeden hızla kilo aldıysan ya da hızla kilo verdiysen,

• Konsantre olmak, düşünmek veya bir şeyleri hatırlamakta zorlanıyorsan,

• Çaresiz ve umutsuz hissediyorsan,

• Ölüm veya intiharı düşünüyorsan(Öyleyse, hemen bir uzmandan yardım almalısın!),

Depresyon semptomları gösteriyorsun demektir.

Gençlerde depresyon için risk faktörleri

Gençlerde depresyonu tetikleyebilecek veya arttırabilecek risk faktörleri şunları içerir:

• Ciddi hastalıklar ve kronik ağrı

• Anksiyete, yeme bozukluğu , öğrenme bozukluğu veya DEHB gibi diğer psikolojik sağlık durumlarına sahip olmak,

• Alkol veya uyuşturucu kullanımı,

• Akademik veya ailevi sorunlar,

• Zorbalığa uğramak ya da zorbalık yapmak,

• Şiddet veya istismar travması,

• Ebeveynlerin boşanması veya sevilen birinin ölümü gibi son dönemde yaşanan stresli yaşam deneyimleri,

• Yalnızlık ve sosyal destek eksikliği,

• Sosyal medyada çok fazla zaman harcamak

Ergenlerde Depresyonla Baş etme Yolları

Depresyonunuzun nedenleri ne olursa olsun, aşağıdaki taktikler semptomların üstesinden gelmenize, hissettiğiniz şeyi değiştirmenize, umut ve coşku duygunuzu yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.

1. Taktik: Güvendiğiniz bir yetişkinle konuşun

Depresyon sizin hatanız değildir ve buna neden olacak hiçbir şey yapmadınız. Bununla birlikte, daha iyi hissetmek üzerinde bir miktar kontrole sahipsiniz. İlk adım yardım istemektir.

Depresyon hakkında birisiyle konuşmak

Sizi dinleyen ve anlamaya çalışan bir ebeveyniniz varsa bu iyi bir seçenek olabilir. Eğer ebeveynleriniz çoğu zaman sizde kusur buluyorsa veya davranışlarınız hakkında sıklıkla size kızıyorsa, ebeveynlerinizden gerçek bir yardım alamayabilirsiniz. Gerçek şu ki, ebeveynlerin bazıları çocuklarını güçsüz ve çaresiz gibi görmekten hoşlanmazlar. Hatta bazı ebeveynler buna sinirlenebilir, çünkü çocuklarında neler olup bittiğini anlayamazlar ve onlara nasıl yardım edeceklerini bilmezler.

• Ebeveynleriniz size yardım edemeyecek durumdaysa, güvendiğiniz başka bir yetişkinden (akraba, öğretmen ve güvenilir yakınlar) yardım isteyin. Bu kişi, ebeveynlerinize yaklaşmanıza yardımcı olabilir veya sizi ihtiyacınız olan desteğe yönlendirebilir.

• ·Gerçekten konuşabileceğiniz kimseniz yoksa, size yardımcı olabilecek bir rehberlik servisi, hizmet alabileceğiniz bir psikolojik danışman mutlaka vardır. Ulaşmak için tıklayın.

• Ne olursa olsun, biriyle konuşun, özellikle kendinize veya başkalarına zarar verme düşünceniz varsa. Yardım istemek, yapabileceğiniz en cesur şey ve daha iyi hissetmek için ilk adımdır.

Duygularınızı kabul etmenin ve paylaşmanın önemi

Depresyondayken duygularınız konusunda konuşmak zor olabilir. Çünkü depresyondayken öfke, pişmanlık utanç veya değersizlik gibi olumsuz duygular yaşarız. Birçok insanın bu gibi duygularla hayatında en az bir kere de olsa mücadele ettiğini hatırlamak önemlidir. Olumsuz duygular hissetmek sizin zayıf, kusurlu veya kötü olduğunuz anlamına gelmez. Duygularınızı kabul etmek ve güvendiğiniz birine onları açmak daha az yalnız hissetmenize yardımcı olacaktır.

2. Taktik: Kendinizi yalnızlaştırmamaya çalışın

Depresyon, çoğunun kabuğuna çekilmesine neden olur. Kimseyi görmek ya da hiçbir şey yapmak istemeyebilirsiniz. Sabahları yataktan kalkmak zor olabilir. Ancak kendinizi izole etmek sadece depresyonu daha da arttırır. Yapmak istediğiniz son şey olsa bile, kendinizi sosyal kalmaya zorlamaya çalışın (Karantina günlerinde bunu ailenizle ya da teknolojiyle sağlamaya özen gösterin). Başkalarıyla iletişim halinde olduğunuzda kendinizi daha iyi hissetmeye başlarsınız.

Kendinizi iyi hissettiren arkadaşlarınızla, özellikle de aktif, neşeli ve anlayışlı olanlarla iletişime geçmeye çalışın. Uyuşturucu veya alkol kullanan, başınızı belaya sokan, kötümser olan veya güvensiz hissettiğiniz kişilerle iletişimi azaltın.

Hoşunuza giden (veya alışık olduğunuz) etkinliklere katılın.

Etkinliklere katılmak depresyondayken göz korkutucu ve yapması imkansız gibi gözüküyor, ancak bunu yaparsanız daha iyi hissedeceksiniz. Spor, sanat, dans veya müzik.... Seçenekleri siz düşünün ve geçmişte keyif aldığınız bir şey seçin. İlk başta motive hissetmeyebilirsiniz, ancak tekrar etmeye başladığınızda, ruh haliniz ve coşkunuz yükselmeye başlayacaktır. Karantina günlerinde bu etkinlikleri planlarken karantina kurallarına dikkat edin.

Gönüllülük.

Başkaları için bir şeyler yapmak güçlü bir antidepresan ve mutluluk güçlendiricidir. İnandığınız bir nedenden ötürü gönüllü olmak, başkalarına ve dünyaya yeniden bağlanmış hissetmenize yardımcı olabilir ve fark yarattığınızı bilmenin memnuniyetini sağlayabilir. En azından karantina günleri için sosyal medya araçlarını kullanarak bazı gönüllülük çalışmaları araştırabilirsin.

Sosyal medya kullanımınızı azaltın.

Sosyal medyada uzun zaman geçirmek depresyon semptomlarını azaltıyor gibi görünse de aslında daha kötü hissetmenize neden olur. Sosyal medyada saatlerce zaman geçirebilirsiniz ve sonunda sadece saatler harcamış ama hiçbir şey elde edememiş olursunuz. Sosyal medyaya ve teknolojiye sınır koyarak farklı alternatiflere yönelin. Neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız tıklayın.

3. İpucu: Sağlıklı alışkanlıkları benimseyin

Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak ruh haliniz için harikalar yaratabilir . Doğru yemek yemek, düzenli egzersiz yapmak ve yeterince uyumak gibi şeylerin depresyon söz konusu olduğunda büyük bir fark yarattığı kanıtlanmıştır.

Harekete geçin! Egzersiz yapın ! Egzersiz yaparsanız bedeniniz endorfin salgılar, Bu da kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlar. Fiziksel aktivite depresyon için ilaçlar veya terapi kadar etkili olabilir, bu nedenle sporlara katılın, evde yapabileceğiniz egzersizler araştırın, evde en az bir saat egzersiz yapın ya da dans edin. Bedeniniz mutlaka hareket etsin.

Ne yediğiniz konusunda dikkatli olun. Sağlıksız bir diyet, halsiz ve yorgun hissetmenizi sağlayabilir, bu da depresyon semptomlarını artırır. Abur cubur, rafine karbonhidratlar ve şekerli atıştırmalıklar en büyük suçlulardır! Size hızlı bir destek verebilirler, hızla mutlu olmanızı sağlayabilirler ancak uzun vadede sizi daha kötü hissettirecektir. Bol miktarda meyve, sebze, protein ve tam tahılla beslenin .

Sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerden kaçının. Kısa bir süre için bile olsa, duygularınızdan kaçmak ve iyi hissetmek için içki içmek cazip olabilir. Bununla birlikte, ilk etapta depresyona neden olmasının yanı sıra, madde kullanımı uzun vadede depresyonu daha da kötüleştirecektir.

Her gece sekiz saat uyumayı hedefleyin. Bir genç olarak depresif hissetmek tipik olarak uykunuzu bozar. İster çok az ister çok fazla uyuyun, ruh haliniz kötüleştirir. Ancak sağlıklı uyku alışkanlıklarını benimseyerek daha iyi bir uyku planına girebilirsiniz. Bu ruh sağlığınızı koruyacaktır

İpucu 4: Stres ve kaygıyı yönetin

Birçok genç için stres ve kaygı depresyonla el eledir. Acımasız stres, şüpheler veya korkular duygusal enerjinizi azaltabilir, fiziksel sağlığınızı etkileyebilir, kaygı düzeyini yükseltebilir ve depresyonu tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir.

Bir anksiyete bozukluğundan muzdaripseniz, kendini çeşitli şekillerde gösterebilir. Belki de uyarmadan grev yapan, sınıfta konuşma düşüncesinde paniğe kapılan, kontrol edilemeyen, müdahaleci düşünceler yaşatan veya sürekli bir endişe halinde yaşayan yoğun kaygı saldırılarına katlanırsınız. Anksiyete depresyonu daha da kötüleştirdiğinden (ve tersi), her iki durum için de yardım almak önemlidir .

Stresi yönetmek için ipuçları:

Yaşamdaki stresi yönetmek o stresin kaynaklarını tanımlamakla başlar:

1. Eğer koronavirüs konusunda kaygı yaşıyorsanız bunun bir pandemi olduğunu unutmayın, dünyada daha önce de pandemiler yaşandı. Pandemiden korunmanın en iyi yolu sosyal izolasyondur. Eğer koranavirüs konusunda yaşadığın stresle baş etmekte zorlanıyorsan okul psikolojik danışmanından yardım alabilirsin.

2. Dersler, sınavlar ve eğitim hayatınla ilgili kaygıların varsa ilk fırsatta hedeflerini belirle ve hedeflerine giden yolları tespit et. Bu konuda da okul psikolojik danışmanından yardım alabilirsin.

3. İlişki, arkadaşlık veya ailevi zorluklar ile baş etmek için uğraşıyorsanız, problemlerinizi okul psikolojik danışmanınız ile görüşün. Bedensel egzersizler, mindfulness uygulamaları, gevşeme egzersizleri ve nefes egzersizleri stresle başa çıkmanın en iyi yollarıdır.

4. Kendi olumsuz düşünceleriniz ve kronik endişeleriniz günlük stres seviyenizi arttırıyorsa kendinizi daha yakından tanımaya çalışın ve endişe verici düşüncelerinizi gözlemleyin. Bu konuda bir günlük tutabilirsiniz ya da okul psikolojik danışmanından yardım alabilirsiniz.